Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde hemşire H.Z.’ye cinsel saldırıda bulunduğu için yargılanan hekim S.E.’nin, hastanedeki başka kadınları da taciz ettiği ileri sürüldü.
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde hemşire H.Z.’ye cinsel saldırıda bulunan asistan hekim S.E. hakim karşısına çıktı.
Duvar’dan Can Bursalı’nın haberine göre, duruşmada olay gününü anlatan sanık S.E., mağdur hemşireyle flört ettiklerini ileri sürdü. Oysa savcılığın iddianamesinde ikili arasında olağan arkadaşlık dışında bir ilişki olmadığı belirtiliyor.
Davanın görüldüğü Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın sorusu üzerine sanık S.E. mağdurun kendisine karşı koymadığını iddia etti. Sanık S.E. mağdur hemşireyi geçmişte 2 kez ameliyathaneden kovduğunu bu nedenle kendisine iftira atılmış olabileceğini ileri sürdü ve beraatini talep etti.
Savcılığın ve üye hakimin soruları üzerine S.E., mağdur ile ne telefon üzerinden ne de mesajlaşarak herhangi bir iletişimleri olmadığını söyledi. S.E. ayrıca, mağdur ile olay öncesinde mağdur ile dışarıda da görüştüğünü ancak bu görüşmelerin tarihini hatırlamadığını ifade etti.
“Başka asistanları da taciz etti”
Mağdurun avukatı Feyza Altun, sanık S.E.’nin başka asistanları da taciz ettiği için şikayet edildiğini ve bunu ispatlayacağını belirtti. Sanık S.E. ise böyle bir şikayetin olmadığını ileri sürdü.
Mağdur: Kardeşim gibi görüyordum
S.E.’nin savunmasının ardından mağdur H.Z.’nin beyanları alındı. Beyanlarını gözyaşları içinde sunan mağdur, S.E.’yi kardeşi gibi gördüğünü, geçmişte böyle bir hareketini görmediğini anlattı.
Sanık S.E.’nin iyi bir hekim olduğunu hastanedeki kadın – erkek fark etmeden herkesin kuluncuna masaj yaptığını, kendisinin de bu istekte bulunduğunu söyledi. Mağdur, sanık S.E.’ye birçok kez “Dur, yapma” dediğini ancak cinsel saldırının çeşitli şekillerde sürdüğünü de anlattı.
“Şikayetçi olmamam için telkinde bulundular”
Cinsel saldırının şokuyla hareket edemediğini ifade eden mağdur, olayın ardından lavaboya gidip kustuğunu ve hastaneyi terk ettiğini söyledi.
Olayı hastanedeki bir doktora ve psikiyatriste anlattığını ifade eden mağdur, bir meslektaşının tavsiyesiyle şikayetçi olduğunu belirtti. Hastanedeki bazı yetkililerin şikayetçi olmaması yönünde telkinde bulunduğunu ifade eden mağdur, polisi aradığını söyledi.
“Güveniyordum, beklemiyordum, bağıramadım”
Mahkeme başkanının sorusu üzerine cinsel saldırı sırasında bağıramadığını söyleyen mağdur, “Bağırsam da kimse duymazdı. Daha önce olumsuz bir davranışını görmedim. Kendisine güvenirdim. Böyle bir hareket beklemiyordum. O yüzden bağıramadım” dedi.
S.E. ile aralarında geçen 4 telefon görüşmesinin ameliyathanenin teknik detaylarıyla ilgili olduğunu belirten mağdur, savcının “Olay sırasında herhangi bir tehdidi oldu mu?” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi.
Mağdur, savcının sorusu üzerine “Psikiyastrik tedavi görüyordum. Cinsel taciz nedeniyle bu tedaviyi alıyordum. Tam her şey yoluna girecekken bu olay başıma geldi” dedi.
Savcılığın “Neden hemen polisi aramadın?” sorusu üzerine “Olaydan sonra uzun bir süre bende kayıp. Bu benim ayıbım değil” diye konuştu.
“Hemşirelerin şikayetleri dikkate alınmaz”
Mağdur ayrıca, hastanelerde hemşirelerin hekim tacizine, flörtöz davranışlarına maruz kaldığını ancak şikayetlerinin dikkate alınmadığını söyledi. Mağdur, “Bazı kadın asistanlar, sanığın davranışları nedeniyle onunla birlikte nöbet tutmak istemiyormuş. Bu, benim başıma gelenlerden sonra açığa çıktı” dedi.
Tanık sanığı yalanladı
Duruşmada tanık olarak dinlenen bir hemşire, mağdurun yakın arkadaşı olduğunu ve sanık ile aralarında herhangi bir ilişki olmadığını belirtti.
Duruşmadan dinlenen bir diğer tanık hemşire, S.E.’nin eşiyle kendisinin konuştuğunu ve “Geçmiş olsun. Bir kadın olarak çok üzüldüm. Ben S.E.’nin memuriyetini kurtarmak istiyorum” dediğini aktardı.
Tanık hemşire, hastanede çalışan başka kadın personele karşı da cinsel tacizde bulunduğunu duyduğunu belirti.
Tanık ifadelerinin ardından savcılıktan mütalaası soruldu. Savcılık, mağdurun katılma isteğinin kabul edilmesini talep etti. Sanık S.E.’nin beraatini talep ettiği davada, mağdur avukatı Feyza Altun, sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme, tutuklama talebini reddederken, bir sonraki duruşma için 4 Ocak 2024’e gün verdi.
Ne olmuştu?
İstanbul Yedikule Göğüs ve Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görevli asistan doktor S.E., 11 Mart’ta nöbetçi hemşire H.Z’ye cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı. İfadesi alınan asistan doktor S.E., serbest bırakıldıktan sonra açığa alındı. Hemşire H.Z. ise Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sürgün yedi.
S.E., savcılık ifadesinde, “H.Z. ile 3 yıldır flört düzeyinde arkadaşlığı olduğunu, iş dışında da görüştüklerini” ileri sürdü. Bunun üzerine savcılık, S.E.’ye ait üç aylık HTS kayıtlarını inceledi. HTS kayıtlarında S.E. ve H.Z.’nin sadece 12 Ocak ile 17 Şubat 2023 tarihleri arasında dört kez telefonla görüştükleri belirlendi. HTS kayıtlarının incelenmesinin ardından savcılık, iddianamede, “Asistan doktor S.E’nin hemşire H.Z. ile sevgili olduğuna dair herhangi bir delilinin olmadığı, bu konuşmaların iş arkadaşları arasında olağan sayılacağı” tespitini yaptı.
Davanın iddianamesinde sanık S.E.’nin 12 yıla kadar hapsi isteniyor. Savcılık, sanık S.E.’ye ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlaması yöneltti.