Erkan Baş’tan Erdoğan’a ‘Filistin’ çıkışı: ‘Oğlunun gemileri İsrail limanında’
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine 2015 yılında silahlı saldırı sonucu öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi hakkında süren dava ile başlayan Baş, “Herkesin gözü önünde, kameraların önünde kayıtlara faili meçhul diye geçen bir cinayete kurban gitti. Bugün duruşması yapılıyor herkesin gözleri önünde işlenen bu cinayetin üzerinden 8 yıl geçmiş olmasına rağmen etkin bir yargılama yürütülmediğini hep beraber görüyoruz. Biz benzer durumları bir emekçinin hak davasında, işe iade davasında görüyoruz. Burada da bir dava görülüyormuş gibi yapılıyor” dedi.
“GEZİ’DE AĞAÇLAR KALDI VE GEZİ’NİN VEKİLİ DE VEKİL OLARAK KALACAK”
Anayasa Mahkemesi’nin Tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği kararı bir kez daha hatırlatan Baş, “200 gündür Can Atalay esir tutuluyor ve bu esaret Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmiş durumda ama bütün bunlara rağmen hala esir tutuluyor. Bugüne kadar süren hukuksuzluklara rağmen Can Atalay’ın, Gezi Davası tutuklularının tümünün halkın vicdanındaki yerinin ne olduğunu görüyoruz…Gezi’de ağaçlar kaldı ve Gezi’nin vekili de vekil olarak kalacak” diye konuştu.
“BAKALIM KONU MİLYON DOLARLIK FUTBOLCULAR OLUNCA…”
Sosyal medya fenomenleri hakkında yapılan polis operasyonlarını da hatırlatan Baş, “Bu sefer futbolcuların kaptırdıkları paralar skandalı ortaya çıktı. Elden milyonlarca doları gidip bankacıya vermiş bu futbolcular. Altını çizerek şunu paylaşmak istiyorum, dolandırıldıklarını anlayınca savcılıktan önce Tayyip Erdoğan’ı arıyorlar, ‘Bizim paralarımızı kurtar’ ricasını anlatıyorlar. Memleketin halini daha iyi ne anlatır? Katillere, mafya babalarına, uyuşturucu ticareti yapanlara, dolandırıcılara karşı ağır aksak ilerleyen hukuk bakalım mağdur edildiğini iddia eden bu milyon dolarlık futbolcular olduğunda koşmaya başlayacak mı” diye sordu.
“OĞLUNUN GEMİLERİ İSRAİL LİMANINDA TİCARET YAPIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü grup toplantısında Filistin ile ilgili yaptığı konuşmaya da değinen Baş, şöyle devam etti:
“Filistin’e ne kadar önem verdiğini sahip çıktığını İsrail’i lanetleyen nutuklar atıyor. Promterden okuyor, işin o kısmı kolay. Tam o anda yandaş basın başta sonra diğer gazeteler de girdi, yandaş basın dememin nedeni şu; biz Türkiye’de yargıdaki gelişmeleri mahkeme kararlarıyla takip etmiyoruz ki gazetelerden. Bunların yargıdaki bağlantıları üzerinden aldıkları yönlendirme haberlerden takip ediyoruz. Bir haber düştü, Tayyip Erdoğan bir gazeteci hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Tayyip Erdoğan’ın bir gazeteciyi dava etmesi haber falan değildir. Zaten 20 yıldır kendisini kim eleştirse suç duyurusunda bulunuyor. Bu bir haber değeri taşımıyor. Haber değeri taşıyan şey şu; Tayyip Erdoğan, Metin Cihan isimli gazeteci arkadaşımızdan neden şikayetçi oldu? Haydi bunu yazın. Çünkü Metin Cihan bir iddia attı ortaya belgeleriyle, kanıtlarıyla, hepimizin ulaşabileceği açık kaynakları çalışarak tarayarak…Diyor ki ‘Gazze’de çocuklar, kadınlar, hastaneler bombalanırken Tayyip Erdoğan’ın oğlunun gemileri İsrail limanında yükleme yapıyor.’ Kürsüde Filistin’e sahip çıkarken, Filistin için dua ederken, İsrail’i lanetlerken oğlunun gemileri İsrail limanında ticaret yapıyor. Sabah akşam kürsülerden sözde Filisin’e sahip çıkıyorlar. AKP dini, imanı, ahlakı sadece ve sadece paradan olan bir çeteden ibarettir.”
“ÖĞRETMENLERİN ATAMASINI YAPMAK BU KADAR MI ZOR”
24 Kasım Öğretmenler Günü’nün kutlandığını ancak öğretmenlerin durumlarının ne olduğu sorusunu sorulmadığını belirten Baş, “Özel okullardaki öğretmenler, asgari ücrete asgari ücretin altına çalıştırılan öğretmen arkadaşlarımız, sandalyesi sınıfta çok görülen öğretmen arkadaşlarımız somut adımlar bekliyor. Ataması yapılmamış öğretmenler diye bir kavram var bu ülkede. İktidar atamasını yapmıyor, neden? Kadrosunu yapmak istemiyor, gitsin ucuza çalışsın diyor, ders ücretiyle çalıştırayım diyor. Deprem bölgesindeki öğretmenlerin, örneğin okulu yıkılan öğretmenlerin, işsiz kalan, evini kaybeden öğretmenlerin atamasını yapmak bu kadar mı zor” dedi.